Siroz – Hepatik Ensefalopati (Karaciğer Fonksiyon Bozukluğu)

Kök Hücre ile Siroz, Karaciğer Yetmezliği, Hepatik Ensefalopati Tedavisi
Kök Hücre Tedavisi ile siroz – karaciğer yetmezliği hastalarında, karaciğer doku onarımı sağlanır. Hastada genel olarak daha sağlıklı bir hale dönüşüm, yenilenen kan hücrelerinin karaciğer işlev kapasitesini arttırması, kanama riskini düşüren portal hipertansiyon azalması, karaciğer protein sentezi gelişimi, bağışıklık gelişimi, komplikasyonlardan arınma ve semptomlarından erken kurtulma, yaşam kalitesinde artış görülmektedir.
- Kök hücreler vücudumuzdaki bütün dokuları ve organları oluşturan, dokundukları hücrelere dönüşebilme ve sınırsız bölünebilme yeteneğine sahip, tüm vücudumuzun yenilenmesini ve tedavisini yapabilen doğal onarıcılardır. Bu nedenle siroz tedavisinde kullanılabilmektelerdir.
- Kök hücre tedavisiyle karaciğer doku onarımı işleminin erken teşhis safhasında siroz ve karaciğer yetmezliği üzerinde başarısı %95’in üzerindedir.
- Verilecek hücre sayısı hastanın yaş ve kilosuna göre belirlenir. Tedavi, 45 gün ara ile 3 seans veya 3 gün üst üste uygulama ile gerçekleştirilir.
Siroz, Karaciğer Yetmezliği, Hepatik Ensefalopati Nedir?
Hepatik ensefalopati, siroz ve benzeri karaciğer işlev bozukluğu olan hastalarda görülen karmaşık bir nöropsikiatrik sendromdur. Belirgin karaciğer işlevsizliği akut karaciğer yetersizliğini, büyük portosistemik flantları ve sirozu içerir. Hepatik ensefalopati yetersiz karaciğer fonksiyonu ve/veya bozulmuş karaciğer perfüzyonundan kaynaklanmaktadır.
Sirozun Belirtileri Nelerdir?
Siroz hastalığı, erken dönemde genellikle belirti vermez. Fakat hastalığın derecesi ilerledikçe ve karaciğerde oluşan tahribat düzeyi arttıkça görülen belirtilerde ve bu belirtilerin şiddetinde artış gözlenir. En sık görülen siroz belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- İştah ve kilo kaybı
- Bulantı ve kusma
- Sürekli halsizlik hissi
- Bacaklarda şişme- ödem oluşumu
- Karında asit birikimi nedeniyle şişme(ilerlemiş sirozda)
- Kas kaybı
- Kansızlık
- Cilt üzerinde kaşıntı
- Gözlerde ve ciltte sarılık
- Kanın pıhtılaşmaması
- Kadınlarda adet düzensizliği
- Yüksek tansiyon
- Dalak büyümesi
- Ciltte morarma ve kanamalar
- Sinirlilik hali
- Kabızlık ve gaz sorunu
- Midede ağırlık hissi
Sirozun Nedenleri
Sirozun bilinen en yaygın sebebi kronik alkol kullanımıdır. Aşırı alkol kullanımının haricinde en önemli siroz nedenlerinden bir tanesi de Hepatit B ve Hepatit C gibi kronik viral hepatitlerdir. Siroz hastalarının yaklaşık %10-15'lik bir kısmında ise yapılan tüm araştırmalara rağmen herhangi belirgin bir nedene rastlanılamamakta ve bu duruma nedeni belli olmayan siroz hastalığı (kriptojenik siroz) denmektedir.
Bunların haricinde aşağıdaki nedenlerden dolayı da kişilerde nadir de olsa siroz hastalığı gelişebilir:
- Alkol kaynaklı olmayan karaciğer yağlanmaları
- Safra yollarının tıkanması ve iltihaplanması
- Vücudun kendi dokularına karşı antikor üretmesi sonucunda oluşan otoimmün hepatitler
- Ağır ilaçların uzun süreli kullanımı
- Demir ve bakır minerallerinin aşırı alımı
- Kronik kalp yetmezliği
Siroz ve Hepatik Ensefalopati Hastalığı Tedavisi
Hepatik ensefalopatinin tanısı kliniktir ve tanı belirgin karaciğer disfonksiyonunun tanımlanması, ensefalopatinin diğer sebeplerinin ekarte edilmesi ve hepatik ensefalopatinin şiddetinin derecelendirilmesine dayanır. Hepatik ensefalopatinin bakımı dört koldan eş zamanlı bir yaklaşımı gerektirir:
- Mental durumunda değişiklik olan hasta için destekleyici önlemler,
- Diğer ensefalopati sebeplerinin ekarte edilmesi,
- Kolaylaştırıcı faktörlerin tanımlanması ve tedavisi,
- Ampirik tedavi uygulanması.
Karaciğer sirozunun tek radikal tedavi yöntemi karaciğer naklidir çünkü oluşan yapısal değişikliklerin geri çevrilmesi mümkün değildir. Ancak, karaciğer sirozuna yol açan neden alkol kullanımı ise alkolün kesilmesi, viral hepatitler ise antiviral ilaç başlanması veya otoimmün hepatit ise bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçların kullanılması ile sirozun ilerlemesi durdurulabilir.
Kök Hücre ile Siroz Tedavisi
Kök hücrelerin zarar görmüş karaciğer hücrelerine dokunduklarında, bu hücrelere dönüşme özelliği vardır. Bu nedenle karaciğer fonksiyon bozukluklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Bu şekilde hastalığın ilerlemesini yavaşlatır, tamamen durdurabilir ve gerilemesini sağlayabilir. Tedavinin başarı oranı hastanın yaşı, hastalığın süresi ve hastanın var olan durumu ile doğru orantılıdır. Hastalığın çok ilerlemiş olduğu durumlarda karaciğerin onarılamayacak kadar kötü durumda olması ya da hücrelerin kendini yenilemesi gerçekleşemeden hastanın ölmesi ihtimaline karşı tedavi mümkün olmaz.
Diğer yandan hastalığın Hepatit C virüsüne bağlı olduğu hallerde de virütik bir durum olması nedeniyle kök hücre tedavisi uygulanmaz.
Kök hücre tedavisi ile karaciğer doku onarımı sonuçları:
- Genel olarak daha sağlıklı bir hale dönüşüm
- Yenilenen kan hücrelerinin karaciğer işlev kapasitesini arttırması
- Hastalığın kendisi ile başa çıkabilme
- Kanama riskini düşüren portal hipertansiyon azalması
- Karaciğer protein sentezi gelişimi
- Bağışıklık gelişimi
- Komplikasyonlardan arınma ve semptomlarından erken kurtulma
- Yaşam kalitesinde artış, daha uzun süreli yaşam umudu
Bu hastalığın tedavisi Ukrayna, Kiev’de bulunan GenCell Kök Hücre Tedavi Merkezi’mizde yapılabilmektedir.
Uygulama Şekli:
Tedavi protokolü hastanın mevcut durumuna göre belirlenir. Verilecek hücre sayısı için hastanın yaş ve kilosu baz alınır. Tedavi mezenkimal kök hücre (hastanın kendi yağ dokusu veya kemik iliğinden elde edilen) veya fetal kök hücre kullanarak gerçekleştirilir. Hangi tedavinin uygulanacağı hastanın durumuna göre karar verilir. 45 gün ara ile 3 seans veya 3 gün üst üste uygulama ile gerçekleştirilebilir. İntravenöz (damar yoluyla) verilirken aynı zamanda karaciğere giden damara da belli miktarda enjeksiyon yapılır. Ağır siroz vakalarında yağ alımı mümkün olmadığı için fetal kök hücre genellikle tercih edilir.
Tedavi protokolü tamamen hastanın durumuna göre ayarlanır her hasta için farklı protokol uygulanabilir.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Kök Hücre Tedavisinin Başarı Oranı Nedir?
Hastalığın tedavisindeki başarı oranı hastanın yaşı, hastalığın süresi ve hastanın var olan durumuyla doğru orantılıdır. Hastalık çok ilerlemiş ise birden fazla kez tedavi uygulanması gerekebilir. Siroz başlangıcı ve karaciğer yetmezliğinin erken teşhisi aşamasında %95’in üzerinde başarı elde edilirken bu oran hastalığın seyri arttığında %20’lere kadar düşmektedir.
Tüm hastalara kök hücre tedavisi yapılabilir mi?
Sirozun ilerleyen safhalarında kanın pıhtılaşması problemleri olduğu için hastadan kök hücre elde ederken gereken liposuction veya diğer teknikler uygulanamayabilir. Bu nedenle karaciğer yetmezliği durumunda mümkünse hastalığın başlangıcında kök hücreler temin edilerek uygulanmalı ve aynı zamanda bir kısmı da depolanmalıdır. Tedavide hastanın karaciğerine giden damara direkt olarak ultrason eşliğinde kök hücreler enjekte edilir.
Siroz Tanısı Nasıl Konulur?
Hastanın şikayetleri dinlenir ve geçmişiyle ilgili bilgi almak için ayrıntılı öyküsü alınır. Alkol kullanıp kullanmadığı, viral hepatit hastalığı geçirip geçirmediği ve diğer karaciğer siroz nedenlerinin olup olmadığı öğrenilir.
Viral hepatitlerin bulaşma ihtimali göz önüne alınarak ailesinde ya da birlikte olduğu kişilerde viral hepatit olup olmadığını öğrenilir ve elle yapılan muayeneyle karaciğerin durumuna bakılır. Siroz hastalarının karaciğeri serttir ve kenarları çok belirgindir.
Sirozluların çoğunun dalağı büyüktür. Doktor hastanın genel görünümünü inceler, hasta sararmış, yanaklar ve eller kırmızılaşmış olabilir. Bacaklarda zayıflık saptanabilir. Karında su topladığında elle muayene yapılarak saptanabilir. Kan ve idrar tahlili yanında ultrasonografi, endoskopi veya bilgisayarlı tomografi gibi bazı görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bazen kesin teşhis için karaciğer biyopsisi gerekebilir.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR:
- Tsuji, M., & Shintaku, H. (2018). Clinical Trial of Autologous Cord Blood Cell Therapy for Neonatal Hypoxic Ischemic Encephalopathy (HIE). In Cell Therapy for Perinatal Brain Injury(pp. 1-15). Springer, Singapore.
- Cotten, C. M., Murtha, A. P., Goldberg, R. N., Grotegut, C. A., Smith, P. B., Goldstein, R. F., ... & Rattray, B. (2014). Feasibility of autologous cord blood cells for infants with hypoxic-ischemic encephalopathy. The Journal of pediatrics, 164(5), 973-979.
- Nabetani, M., Shintaku, H., & Hamazaki, T. (2018). Future perspectives of cell therapy for neonatal hypoxic–ischemic encephalopathy. Pediatric research, 83(1-2), 356.